Önsöz: Jüri'den


İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB), İzmir Otogarı’nda mevcut durumda yaşanılan sorunları ortadan kaldıran, yerel yönetim olarak benimsediği anlayışla uyumlu kimliği yansıtan, mekansal kurguya sahip ve ana transfer merkezi olarak çağdaş (yenilikçi) yöntemlerle işletilebilecek bir yapının mimari projelerini bir yarışmayla elde etmek istemektedir. İBB tarafından davet edilerek, projenin altyapısını oluşturan İhtiyaç Programı’nı ve Şartname’yi hazırlamak için bir araya gelen Jüri, öncelikle mevcut yapı ve çevresine ilişkin sorunları ve potansiyelleri kavramak ve kurumsal beklentileri anlamak amacıyla çalışmalar yapmış ve hazırlıklarını tamamlamıştır.

Bu bağlamda, Jüri öncelikle ve özellikle, mevcut yapının korunması konusunda duyarlılık göstermiştir. Lastik tekerlekli araç terminali olarak tasarlanmış olan İzmir Otogarı, Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli ile yapılarak 1998 yılında işletmeye açılmış olup işletim süresi 2023 yılında sona erecektir. Mülk sahibi İBB mevcut yapının, depreme dayanıklılık, yeraltı suyu yalıtımı, enerji verimliliği gibi yapısal ve teknik sorunlar taşıdığını belirlemiştir. Yanı sıra idare; kullanıcı/yolcu profili kullanım alışkanlıkları, taşıma şirketleri hizmet ve organizasyon biçimleri, tesis işletim modeli kaynaklı sorunları da barındırdığı, güvenlik, hijyen, düzen açısından beklenilen mekansal niteliği karşılayamadığı ve gelecekte raylı sistemler ile bağlantının kurulması durumunda bir ana transfer merkezi işlevini yerine getiremeyeceği görüşündedir. Aktarılan bu bilgi ve değerlendirmeler, Otogara yapılan keşif gezisiyle de gözlemlenmiş ve Jüri İdarenin mevcut yapının yıkılması kararında ikna olmuştur.

Yarışmanın konusu olan Ana Transfer Merkezi karayolları ve otoyollarla bağlantılı, şehirlerarası trafik açısından önemli yük getirmeden İzmir’i diğer kentler ile doğrudan bağlayabilen bir konumdadır. Ayrıca alan, 2023 yılında tamamlanması öngörülen ve proje çalışmaları yürütülen, inşaatı hükümet ve ilgili bakanlık tarafından yapılacak hafif raylı sistem ve Ankara-İzmir YHT hattı üzerinde de bulunmaktadır. Bu nitelikleri ile güncel durumda ve gelecekte önemli bir kentsel ulaşım odağı olma durumu mevcut alanın proje alanı olarak da konumunu desteklemiştir.

İBB, Ana Transfer Merkezi olarak kent yaşantısına katılacak yeni yapının, yurtdışı örneklerinde olduğu gibi aktarma işlevinin yanında karma işlevler olarak tanımlanan, sosyal, kültürel, ticari ve kamusal bir grup hizmetleri de barındırması gerektiği görüşünü belirtmiştir. Projenin yeni bir odak olması yanı sıra, kentsel ölçekte dönüştürücü bir güç olma beklentisi, çevresel veriler ve çok işlevselliğin barındırdığı programlar açısından tartışılmıştır. Bu bağlamda, konu ile ilgili kullanıcılar, işletmeler, STK'lar, meslek odaları ile bir çalıştay (EK-Çalıştay Sonuç Raporu) gerçekleştirilmiş, kamuoyu ile bilgi/görüş alışverişinde bulunulmuştur.

Jüri, proje alanı yakın çevresinde bulunan çimento fabrikası ve beton santralinin yarattığı olumsuz çevresel etkileri önemsemiştir. Bu fabrikanın ne zaman kaldırılacağı ve bu alanların kullanım işlevlerinin dönüşümünün nasıl olacağı konusunda belirsizlikler bulunmaktadır. Bu bağlamda Jüri, projenin kentsel ölçekte dönüştürücü bir güç olma beklentisini karşılayacak işlevleri programa koyma konusunu tartışmıştır.

Açıklanan tüm bu süreç sonucunda Jüri, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kent kimliği için belirlediği kurumsal hedefleri, alan ve işlevler ile ilgili potansiyel ve gereklilikleri göz önünde bulundurarak İhtiyaç Programı’nı ve Şartname’yi oluşturmuştur. Bununla birlikte Jüri, yarışma sonucu hedeflenen ve uygulanacak olan transfer merkezinin tasarım kalitesi ve yapı niteliğini düşünerek yarışmanın 2 aşamalı bir yarışma olarak açılmasını önermiş ve idare ile ortak olarak karar vermiştir. Bu doğrultuda Jüri yarışmacılardan, toplu taşıma, bisiklet ve engelsiz yaya erişimine uygun bir şekilde çözümlenmiş, farklı taşıma türleriyle bütünleşmeyi sağlayan, yarışma alanı ve art alanındaki bölgelere aktif ulaşımı destekleyen, kolay erişilebilen, güvenli ve konforlu çözümler getiren, ticari işlevler ile yakın çevresi ile etkileşim içinde olan, yapım ve işletme konularında enerji verimliliğini ve çevre dostu teknolojileri dikkate alan, sürdürülebilir yapı tasarım yaklaşımlarını benimseyen, yaşam ve mekân kalitesi geliştirilmiş, aktif bir odak olarak kent yaşantısına katılacak bir ana transfer merkezi önerileri beklemektedir.